28 Ekim 2011 Cuma

Sinüzit, Sinüzit Belirtileri, Bu Hastalığın Sebebleri ve Sonuçları

Sinüzit, burnun etrafındaki sinüs adı verilen boşlukların mukozasının, çeşitli olaylara karşı geliştirdiği reaksiyondur. Bu olayların en önemlisi enfeksiyondur. Sinüzit genellikle rinit (burun ilitihabı) ile beraberdir ve rinitin sinüslere yayılması ile meydana gelir.

Sinüslerde enfeksiyon gelişmesi, sinüsün fonksiyonlarındaki (fizyolojisi) bazı değişiklikler sonucu oluşur. Sinüs ağzının tıkanması, burun içi küçük tüycüklerde fonksiyon bozukluğu ve sinüs içinde salgı birikimi, enfeksiyon gelişiminde önemli sebeplerdir. 3 aydan fazla süren bu tip olaylar sonucu, kronik dönem gelişir.

Sinüzit gelişmesini kolaylaştıran lokal veya sistemik bazı faktörler vardır. En sık olarak, üst solunum yolu enfeksiyonlarında sinüs ağzı çevresinde mukozal ödem oluşması sinüzite yol açar. Bunun dışında diş enfeksiyonları sinüs içine geçerek sinüzit yaparlar. Nazal polip, yabancı cisimler, burun tamponları ve tümörler de sinüs ağzını tıkayarak hastalığı başlatabilirler.

Sistemik faktörler arasında ileri derecede beslenme bozukluğu (malnutrisyon), uzun süren kortizol tedavisi, kontrol edilemeyen şeker hastalığı, kanser için ilaç tedavisi (kemoterapi), bağışıklık sistemin ( immun sistem) bozulukları ,AIDS sayılabilir.

BELİRTİLERİ

Tutulan sinüse ve hastalığın akut veya kronik olmasına bağlı olarak belirtileri değişir. En sık görülen semptom bir üst solunum yolu enfeksiyonunu takiben ortaya çıkan ağrıdır. Ağrı akut sinüzitin önemli bir bulgusudur. Kronik sinüzitler genellikle ağrıya yol açmazlar. Sinüzit ağrısı hafif veya şiddetli olabilen, süreklilik gösteren, başı öne eğme ile alkol alımı ve adet kanaması ile artan bir ağrıdır.

Akut sinüzitte genellikle tek taraflı, bazen de iki taraflı yeşilimsi – kokulu bir akıntı mevcuttur. Bu akıntı burun arkası – geniz bölgesine akarak boğaz ağrısı ve öksürüğe neden olabilir. Bunun dışında burun tıkanıklığı ve ateş ya da halsizlik gibi sistemik belirtiler, akut sinüzitte çoğu zaman mevcuttur.

Kronik sinüzit durumunda ise, akut ataklar dışında genellikle ağrı olmaz. Bu arada en sık şikâyet burun tıkanıklığıdır. Koku ve tat duyusu azalmıştır

TANI

Sinüzitlerde teşhis, hikâye ve fizik muayene bulguları ile ve bunların ışığında radyoloji ve bazı vakalarda kültür ile konur. Fizik muayenede mukozal ödem, kızarıklık ve burun akıntısı dikkati çeker. Yanaklar, alın bölgesi göz küresinin yan taraflarında hassasiyet olup olmadığı araştırılmalıdır. Ayrıca geniz eti, tümör gibi sinüzite neden olabilecek hastalıkları ortaya çıkarmak için, geniz bölgesi mutlaka endoskopik olarak muayene edilmelidir.

Akut sinüzitte düz- direkt filmler (Water’s grafi) çok faydalıdır. Ancak % 3O oranında yanlış sonuç verebilir. Kronik sinüzitte, düz grafilerde en çok görülen bulgu mukozal kalınlaşmadır.

Bilgisayarlı Tomografi (BT), sinüs enfeksiyonlarının teşhisinde çok önemlidir. BT’ lerde hem sinüsün durumunu hem de kemik yapı ile ilgili patolojileri çok iyi görmek mümkündür. BT ayrıca tedavinin planlanmasında da önemli rol oynar.

Sinüs kültürü, hastanın genel durumunun çok bozuk olduğu veya kullanılan antibiyotiğe yeterli cevabın olmadığı durumlarda yapılır.

TEDAVİ

Sinüzit tedavisi, medikal (ilaç) ya da cerrahi olarak yapılabilir. Akut sinüzitler genellikle ilaç tedavisine iyi cevap verirler. Antibiyotikler, medikal tedavinin en önemli parçasıdır. Genellikle ağızdan verilirler. Antibiyotik tedavisi başladıktan sonra 48–72 saat içerisinde genellikle klinik düzelme başlar. Ancak antibiyotik alımı semptomlar azaldıktan sonra en az 7 gün daha devam ettirilmelidir. Yani tedavi süresi en az 10 gün olmalıdır. Erken kesilen antibiyotik, semptomların yeniden ortaya çıkmasına ve kronik sinüzite neden olabilir.

Ayrıca, sinüs ağzının açılmasında rol oynayarak sinüzit tedavisinin önemli bir kısmını oluşturan ilaçlar da verilir. Bunlar ya lokal olarak buruna ve/ veya sistemik olarak ağızdan kullanılır. Lokal kullanım ard arda 5 günden daha uzun sürmemelidir; yoksa burna zarar verirler.

Ağrı kesiciler, salgıların kıvamının inceltilmesi için ilaçlar, ortamın nemlendirilmesi ve serum fizyolojikle burnun yıkanması, medikal tedavinin diğer kısımlarını oluşturur.

Cerrahi tedavi, akut sinüzitlerde genellikle gerekmez; ancak kronik sinüzitlerde, komplikasyonlu vakalarda ve medikal tedaviye cevap vermeyen olgularda, ayrıca mantara bağlı gelişen sinüzitlerde sık başvurulur. Sinüzitin cerrahi tedavisi konusunda, fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi ile önemli adımlar atılmıştır.

HAZIRLAYANLAR; Dr. Murad MUTLU, Doç.Dr. İstemihan AKIN - Kaynak; saglikliyasam.gov.tr


Sinüzit, Sinüzit Belirtileri, Bu Hastalığın Sebebleri ve Sonuçları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder